{ "title": "Ağız ve Diş Sağlığı", "image": "https://www.dishastaliklari.gen.tr/images/agiz-ve-dis-saglig.jpg", "date": "21.01.2024 14:02:22", "author": "Emrullah", "article": [ { "article": "
Ağız ve Diş Sağlığı, Diş eti hastalıkları ülkemizde ve dünyada ciddi sağlık sorunları arasında yer alır. Fakat sağlımızı direk tehdit etmediği için gereken özen gösterilmemektedir. Ağız sindirim sisteminin giriş bölümüdür. Ağızdaki sorunlar diş sağlığını tehdit eder, sindirim sisteminin olumsuz etkilenmesine yol açar. Ağız yardımıyla aldığımız yiyecekleri çiğnenip, tükürükle karıştırılarak yutulmaya ve sindirime hazırlık gerçekleştirilir. Ağız aynı zamanda konuşmaya yardımcı olur. Tat alma organı dil; yutma, çiğneme, konuşma gibi birçok önemli görevleri de vardır.

Dişlerin besinleri parçalanması, öğütülmesi gibi görevlerinin yanında konuşma ve görünümde önemli rol oynar. Dişleri azalmış kişilerin çoğu bazı sesleri çıkarabilmelerini zorlaştırır, çiğnemede veya ısırmada da zorluk gösterir. Dişlerin gelişim esnası içerisinde ilk çıkan süt dişleri, daha sonra yerlerini kalıcı dişler alır.

Ağız ve diş sağlığında en mühim iki hastalığı diş çürükleri ile diş eti iltihaplanmasıdır. Diş eti hastalıkları kimi zaman diş yuvasının bulunduğu çene kemiğinin erimesine kadar ilerleme göstere bir etki oluşabilir. Diş sağlığının bozulması vücuttaki diğer organları zarar görmesine neden olabilir. Dişler neredeyse bütün sistemleri olumsuz etkileyen aralıksız enfeksiyon odağı haline gelir ve kalp, eklemler, vb. Yapılarda önemli sağlık sorunlarına yol açan enfeksiyonlara sebebiyet verir. Ağızda ve dişlerde çevresel ve işlevsel herhangi bir bozukluğa rastlanmaması, ağız ve dişlerin görevlerini tam layıkıyla yapabilmeleri durumu ağız ve diş sağlığının varlığını işaret eder.

Diş çürüklerinin oluşmasında üç temel faktör bulunmaktadır

Besinler içinde diş çürümesine en çok neden olanlar karbonhidratlar, yani kısaca şekerli besinlerdir. Dişler düzenli olarak fırçalanır ve bakımlarına dikkat edilirse, mikroplar zarar veremezler.

Dişler çok iyi temizlenmeyecek olursa, üzerinde besin artıkları ve mikroplar toplanır. Ağız içerisindeki parazitler yiyecek artıklarındaki şekerli gıdaları kullanarak onu saydam, yapışkan bir madde haline getirir ve dişler üzerine yapışmasına neden olur. Bu birikintilere plak adı verilir. Bu plaklar bakterilerin diş üzerinde barınmalarını kolaylaştırırlar. Gıdaların tatlandırılması için kullanılan şekerli maddelerin içinde yer alan asit, dişlere hasar verebilir, ancak bakterilerin kendileri de asit üretebilmektedir. Asit diş minesinin erimesine olanak sağlar. Böylece oluşan erime bölgelerinden giren mikroplar kolayca alttaki yumuşak zemine ulaşabilirler ve hasara yol açarlar.

Asitler dişin koruyucu tabakası olan diş minesi üzerinde küçük delikler oluştururlar. Bu delikler giderek büyür ve genişler ve oyuklar çoğalır. Diş minesinin erimesinden sonra çürükler hızla ilerler, alttaki tabakada geniş ve derin bir oyuk oluşturur. Diş çürüğü dişin özüne doğru ilerledikçe dişler sızlamaya başlar. Çürük daha da ilerlerse diş özü bölgesinde ve çene kemiği içerisinde cerahat oluşturmaya ve biriktirmeye başlar. Buna diş apsesi adı verilir. Eğer diş hekimi tarafından daha başlangıçta tedavi edilmeyecek olursa çürük diş için daha zor, karmaşık ve pahalı tedavilere gereksinim duyulur. Diş plağı, diş etlerinin ciddi hastalık sorunlarından birisidir. Yemeklerden sonra dişlerin fırçalanması ve diş ipi kullanarak yemek artıklarından arındırılması dişlerin çürümesini ve diş eti hastalıklarının oluşumunu ve büyümesini önler.

Dişlerin ağrımaması sağlıklı olduğu kanısına varılamaz. Diş ağrısının oluşması için diş çürüğünün ilerlemiş olması gerekir. Diş çürüklerinin tedavi edilebilir dönemde teşhis edilebilmesi için ağrı hissedilmesini beklemeden yılda en az iki kez diş doktoruna giderek dişlerin muayene ettirilmesi gerekmektedir. Diş hekimleri gerektiğinde dişlerin filmini çekerek gözle görülemeyen diş oyuklarını da tespit edebilir. Diş çürüklerinin erken dönemde tanı koyulması dişlerin kaybedilmesini engelleyebilir veya en azından ilerlemesini önleyebilir. Bu hem sağlık açısından hem de ekonomik ve sosyal açıdan önemli katkılar sağlar.

Ağız ve Diş Sağlığı Nasıl Koruyabiliriz?

Diş hastalıkları ve diş sağlığının korunması açısından erken teşhis çok önemlidir. Bu sebeple senede en az iki kez diş hekimine muayene olunması gerekmektedir.

Diş çürümelerinin önüne geçilmesi için sularda yeteri kadar flor olması, düzenli olarak dişlerin fırçalanması, diş ipi kullanımı, aşırı şekerli yiyeceklerden olabildiğince uzak durulmalı bunlar yendiğinde mutlaka dişler fırçalanmalı, diş hekimi kontrollerine gitmek temel uygulamalardandır. Diş eti hastalıklarının önlenmesi için diş fırçalama ve sık sık diş hekimi kontrolleri önemlidir. Dişlerde gelişim bozuklukları varsa erken teşhis edilerek özel diş hekimliği dallarında uzmanlaşmış kişilere başvurularak gerekli tedavi uygulanmalı.

Aşırı şekerli ve asitli yiyecekler mikroorganizmaların hareketini artırır. Dişler sert cisimlerle karıştırılmamalı, ceviz, fındık vb. Kabuklu yiyecekler dişle kırılmamalıdır. Bunlar diş minesinin çatlamasın, bakterilerin etkisinin artmasına sebep olur.
" } ] }