{ "title": "Diş Eti Kanseri", "image": "https://www.dishastaliklari.gen.tr/images/dis-eti-kanser.jpg", "date": "21.01.2024 06:24:36", "author": "ismail veske", "article": [ { "article": "
Diş Eti Kanseri, Diş eti kanseri, dudakların üzerinde, ağzın içerisinde, gırtlak, bademcikler ya da tükürük bezlerinin arkasında oluşan kanserdir. Kadınlardan ziyade erkeklerde daha fazla gözükmekle beraber 40 yaşın üstündeki bireylerde daha fazla karşılaşılabilen bir olaydır. Yoğun alkol kullanımı ile sigara, en önemli olan risk durumudur. Erken olarak teşhisi yapılmaz ise diş eti kanseri ameliyat, radyasyon terapisi ya da kemoterapiyi gerektirebilir. Toplam beş sene boyunca yaşama miktarı yüzde 50 olmakla beraber, ölümcül de olabilir. Bu zayıf tahminin nedeni, erken belirtilerin fark edilememesidir. Bu sebepten dolayı diş eti kanserinin erken teşhis edilmesi başarılı bir tedavi için oldukça önemlidir.

Diş eti kanserinin belirtileri, her zaman diş eti kanserinin en erken uyarı işaretlerini fark edilmeyebilir, bu sebepten dolayı diş doktorunun yaptığı düzenli muayeneler oldukça önemlidir. Diş doktoru, diş eti kanserinin erken uyarı işaretlerini teşhis edecek biçimde eğitilmiştir. Fakat diş muayenesine ek olarak aşağıdakilerden herhangi biri fark edilir ise diş doktoruna başvurulmalıdır.
Ağız kanserinin önlenmesi, tütün kullanmıyor ya da çiğnenmiyor ise başlanılmamalıdır. Tütün kullanımı, yüzde 80 ve 90 miktarında ağız kanserine sebep olmaktadır. Sigara içme, sigara, akciğer kanseri ve kalp hastalığı arasında bulunan ilişki, iyice tespit edilmiştir.1 Sigara genel olan sağlığı da etkiler. Enfeksiyonlar ile mücadele etmeyi ve yaraların ya da ameliyatların iyileşmesini de güçleştirir. Sigara, genç olan yetişkinlerde büyümenin durmasına ve gelişim ile ilgili diğer güçlüklere sebep olabilir. Çoğu sigara içicisi, önceden olduğu gibi koku ya da tat alamadıkları, kötü kokan soluk ve lekeli diş olasılığının meydana geldiği gözükür.

İnsanlar her sigara yakışında, ağız sağlığı bakımından risk altındadır. Sigara, pipo ya da puro içimi, boğaz, ağız, gırtlak ve yemek borusu kanserinin görülme olasılığını yükseltir. Çoğu kişi erken belirtilerin farkında olmaz ya da onları göz ardı eder, bunun neticesinde de diş eti kanseri sıklıkla teşhis edilmeden yayılır. Tütün çiğneme, kronik dumansız tütün kullanıcıları, kullanmayanlara göre 50 kat daha çok ağız kanserine yakalanma olasılığına sahiptir. En iyisi, sigara, puro ya da pipo içilmesinden, tütün çiğnenmesinden ya da burna çekilmesinden kaçınılmalıdır. Birçok sene kullanılmasının ardından bile, tütün kullanımını bırakan kişiler, büyük ölçüde diş eti kanser olasılığını azaltırlar.

Kronik ya da yoğun bir şekilde alkol kullanımı da kanser olasılığını yükseltir ve tütün ile alkol, özellikle yüksek bir olasılık meydana getirir. En iyisi, sigara, puro ya da pipo içmekten, tütün çiğnemekten ya da enfiye çekmekten kaçınmaktır. Uzun seneler kullanılmasından sonra bile tütün kullanımını bırakan kişiler ağız kanseri olasılığını büyük ölçüde azaltırlar. Kronik ya da ağır alkol kullanımı, kanser olasılığını yükseltir. Alkol ve tütün bir arada kullanıldığı zaman olasılık oldukça fazladır.

Diş eti kanserinin tedavisi, teşhisin konulmasının ardından, uzmanlardan meydana gelen bir ekip her bir hastanın ihtiyaçlarına uygun olan bir tedavi planı oluşturur. Çoğunlukla ameliyat gereklidir, ardından da radyasyon ve kemoterapi yapılır. Bu terapilerin ağızda sebep olabileceği farklılıklara aşina olan bir diş doktoruna başvurmak oldukça önemlidir. Şeker ya da nişasta bulunduran yiyecek ve içecekleri her tüketildiği zaman, plaktaki bakteriler 20 dakika ya da daha çok bir sürede dişlerin aşındıran asitleri meydana getirir. Diş minesinin gördüğü zararı azaltmak için yemek lokmaları ve içeceklerin miktarını ya da arası sınırlanır. Bir şeyler atıştırırken peynir, çiğ sebze, sade yoğurt ya da meyve şeklindeki besleyici olan gıdalar tercih ediir.
" } ] }